1. İsim, Hukuk iyiniyet
  2. iyi niyet, hüsnüniyet, samimiyet, dürüstlük, sözünde durma.
    in good faith: iyi niyetle, dürüstlükle, samimiyetle.
  3. İsim iyi niyet, hüsnüninet.
    in good faith: iyi niyetle.
    to act in good faith: iyi niyetli davranmak/hareket etmek.
iyi niyetli olduğunu iddia etmek Fiil
iyi niyetini belirtmek Fiil
iyi niyetini mazeret olarak ileri sürmek Fiil
iyi niyetini ileri sürmek Fiil
iyi niyetle davranmak Fiil
iyi niyetle hareket
iyi niyeti doğrulayan yeminli ifade
iyi niyetli hamil
birinin iyi niyetini kuşku konusu yapmak Fiil
iyiniyetle
iyi niyetli
hüsnüniyetle
iyi niyetle
iyi niyet sözüyle
iyi niyetli zilyetlik
iyi niyetli alıcı
azami iyi niyet
iyi niyet çerçevesinde yürütülen müzakereler İsim, Hukuk
iyi niyetli Sıfat